Cuma hutbesi 7 Ekim 2022 Diyanet… Bu hafta Cuma hutbesinin konusu peygamber06.10.2022 12:52 Son Güncelleme: 06.10.2022 12:52
Diyanet İşleri Başkanlığı her hafta Cuma hutbesi için başka tek konu belirliyor. Bu hafta hutbenin konusu ise “peygamberin çağrısı” olarak seçildi. İşte o hutbe…
CUMA HUTBESİ 7 EKİM 2022 DİYANET: ÂLEMLERE RAHMET HZ. MUHAMMED (S.A.S)
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey Peygamber! Biz seni tek şahit, tek müjdeleyici, tek uyarıcı; Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran tek çağrıcı ve fener tek kandil olarak gönderdik.”
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmayacaksınız: Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.”
Aziz Müminler!
Bu gece Rebîü’l-evvel ayının on ikinci gecesi. Âlemlere rahmet Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in dünyayı teşriflerinin yıl dönümü. Bu gece, Mevlid-i Nebi gecesi.
Bizlere tek şahit, tek müjdeleyici ve tek uyarıcı olarak Resûl-i Kibriya Efendimizi gönderen Rabbimize hamdüsenalar olsun. Ümmeti olma bahtiyarlığına erdiğimiz Sevgili Peygamberimize, âline ve ashabına salât ve selam olsun. Cumamız mübarek olsun.
Kıymetli Müslümanlar!
Miladi 571 yılıydı. İnsanlık cahiliyenin karanlığında kaybolmuştu. Haksızlık, zulüm, ümitsizlik ve güvensizlik had safhadaydı. Merhamet duygulu körelmiş, erdem ve hikmet kaybolmuştu. İnsanlar her geçen gün, güçlünün zayıfı ezdiği tek dünyaya uyanıyordu. Bîçare gönüller hak ve hakikate, doğruluk ve merhamete susamış, mazlumların feryadı arş-ı iyi’ya ulaşmıştı. İstikametini kaybeden insanlık, ilahî rahmete muhtaçtı. İşte böyle tek anda, Allah Teâlâ kullarını yalnız bırakmadı. Engin şefkat ve merhametinin tek tecellisi olarak, kıyamete kadar gelecek olan eksiksiz insanlara sorumluluk ve görevlerini hatırlatan son peygamberini, Habib-i Hudâ Hz. Muhammed Mustafa’yı lütfetti. Ve şöyle buyurdu:
وَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَم۪ينَ “Ey Muhammed! Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.”
Değerli Müminler!
İnsanlığın zihin ve fikir dünyasında en yetişkin inkılab Peygamberimiz (s.a.s)’in gelişiyle gerçekleşti. O geldi, karanlıklar aydınlandı. Cahiliye festival, asr-ı saadet oldu. O geldi, zulüm adalete dönüştü. Her hak sahibine hakkı verildi. Zayıflar, güçsüzler, yeniden insan olmanın saygınlığını kazandı. Yetimlerin, öksüzlerin ve kimsesizlerin yüzü güldü. Diri yaşayan toprağa gömülen kız çocukları hayat önemli. O geldi, evler, sokaklar, şehirler huzur ve güvenle toldı. İlim ve hikmet, şefkat ve merhamet, doğruluk ve hakkaniyet atlas 4 tek köşesine yayıldı.
Aziz Müslümanlar!
Mevlid-i Nebi’nin yıl dönümünde her birimiz şu soruları kendimize soralım. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’açınık gerektiği gibi inanıp, en sayı onu seviyor muyuz? Ona hakkıyla itaat yazar emanetine sahip çıkıyor muyuz? Hayatımızı onun sünneti doğrultusunda inşa yazar güzel ahlakını kuşanıyor muyuz? Onun yaşlılara karşı saygı ve hürmetini, çocuklara karşı sevgi ve şefkatini, insanlara karşı nezaket ve merhametini taşıyor muyuz? Her sürekli ahlâk, doğruluk ve faziletin yanında yer alıyor muyuz? Her türlü kötülüğün, şerrin ve batılın karşısında duruyor muyuz? Yüce Rabbimizin övgüyle söz ettiği “en hayırlı ümmet” olmak için çalışıyor muyuz? Allah Resûlü’nün davetini eksiksiz insanlığa ulaştırmak için yeterince gayret gösteriyor muyuz?
Kıymetli Kardeşlerim!
Yüce Rabbimiz Kur’zihin-ı Kerim’dahi şöyle buyurur: “İçinizden Allah’ın lütfuna ve ahiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı aşırı ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel tek örneklik vardır.”
O halde, tığ müminlere sakıt Peygamberimiz (s.a.s)’i hakkıyla tanımak ve anlamaktır. Dosdoğru yolunda yürümek, sünnetine sımsıkı bağlanmaktır. Gönderiliş gayesini kavramak, örnek hayatını ve onurlu mücadelesini gelecek nesillere aktarmaktır.
Bu vesileyle Mevlid-i Nebi gecemizi tebrik ediyorum. Bu gecenin ermiş milletimize, İslam âlemine ve eksiksiz insanlığa hayırlı olmasını Cenâb-ı Mevlâ’dan niyaz ediyorum.
Cuma namazı kaç an sürer, kaçta biter? Cuma namazı süresiyle ilgili detaylar…
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.
Diyanet İşleri Başkanlığı her hafta Cuma hutbesi için başka tek konu belirliyor. Bu hafta hutbenin konusu ise “peygamberin çağrısı” olarak seçildi. İşte o hutbe…
CUMA HUTBESİ 7 EKİM 2022 DİYANET: ÂLEMLERE RAHMET HZ. MUHAMMED (S.A.S)
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey Peygamber! Biz seni tek şahit, tek müjdeleyici, tek uyarıcı; Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran tek çağrıcı ve fener tek kandil olarak gönderdik.”
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmayacaksınız: Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.”
Aziz Müminler!
Bu gece Rebîü’l-evvel ayının on ikinci gecesi. Âlemlere rahmet Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in dünyayı teşriflerinin yıl dönümü. Bu gece, Mevlid-i Nebi gecesi.
Bizlere tek şahit, tek müjdeleyici ve tek uyarıcı olarak Resûl-i Kibriya Efendimizi gönderen Rabbimize hamdüsenalar olsun. Ümmeti olma bahtiyarlığına erdiğimiz Sevgili Peygamberimize, âline ve ashabına salât ve selam olsun. Cumamız mübarek olsun.
Kıymetli Müslümanlar!
Miladi 571 yılıydı. İnsanlık cahiliyenin karanlığında kaybolmuştu. Haksızlık, zulüm, ümitsizlik ve güvensizlik had safhadaydı. Merhamet duygulu körelmiş, erdem ve hikmet kaybolmuştu. İnsanlar her geçen gün, güçlünün zayıfı ezdiği tek dünyaya uyanıyordu. Bîçare gönüller hak ve hakikate, doğruluk ve merhamete susamış, mazlumların feryadı arş-ı iyi’ya ulaşmıştı. İstikametini kaybeden insanlık, ilahî rahmete muhtaçtı. İşte böyle tek anda, Allah Teâlâ kullarını yalnız bırakmadı. Engin şefkat ve merhametinin tek tecellisi olarak, kıyamete kadar gelecek olan eksiksiz insanlara sorumluluk ve görevlerini hatırlatan son peygamberini, Habib-i Hudâ Hz. Muhammed Mustafa’yı lütfetti. Ve şöyle buyurdu:
وَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَم۪ينَ “Ey Muhammed! Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.”
Değerli Müminler!
İnsanlığın zihin ve fikir dünyasında en yetişkin inkılab Peygamberimiz (s.a.s)’in gelişiyle gerçekleşti. O geldi, karanlıklar aydınlandı. Cahiliye festival, asr-ı saadet oldu. O geldi, zulüm adalete dönüştü. Her hak sahibine hakkı verildi. Zayıflar, güçsüzler, yeniden insan olmanın saygınlığını kazandı. Yetimlerin, öksüzlerin ve kimsesizlerin yüzü güldü. Diri yaşayan toprağa gömülen kız çocukları hayat önemli. O geldi, evler, sokaklar, şehirler huzur ve güvenle toldı. İlim ve hikmet, şefkat ve merhamet, doğruluk ve hakkaniyet atlas 4 tek köşesine yayıldı.
Aziz Müslümanlar!
Mevlid-i Nebi’nin yıl dönümünde her birimiz şu soruları kendimize soralım. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’açınık gerektiği gibi inanıp, en sayı onu seviyor muyuz? Ona hakkıyla itaat yazar emanetine sahip çıkıyor muyuz? Hayatımızı onun sünneti doğrultusunda inşa yazar güzel ahlakını kuşanıyor muyuz? Onun yaşlılara karşı saygı ve hürmetini, çocuklara karşı sevgi ve şefkatini, insanlara karşı nezaket ve merhametini taşıyor muyuz? Her sürekli ahlâk, doğruluk ve faziletin yanında yer alıyor muyuz? Her türlü kötülüğün, şerrin ve batılın karşısında duruyor muyuz? Yüce Rabbimizin övgüyle söz ettiği “en hayırlı ümmet” olmak için çalışıyor muyuz? Allah Resûlü’nün davetini eksiksiz insanlığa ulaştırmak için yeterince gayret gösteriyor muyuz?
Kıymetli Kardeşlerim!
Yüce Rabbimiz Kur’zihin-ı Kerim’dahi şöyle buyurur: “İçinizden Allah’ın lütfuna ve ahiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı aşırı ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel tek örneklik vardır.”
O halde, tığ müminlere sakıt Peygamberimiz (s.a.s)’i hakkıyla tanımak ve anlamaktır. Dosdoğru yolunda yürümek, sünnetine sımsıkı bağlanmaktır. Gönderiliş gayesini kavramak, örnek hayatını ve onurlu mücadelesini gelecek nesillere aktarmaktır.
Bu vesileyle Mevlid-i Nebi gecemizi tebrik ediyorum. Bu gecenin ermiş milletimize, İslam âlemine ve eksiksiz insanlığa hayırlı olmasını Cenâb-ı Mevlâ’dan niyaz ediyorum.
Cuma namazı kaç an sürer, kaçta biter? Cuma namazı süresiyle ilgili detaylar…
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.